Transaksiyonel Analiz Nedir?
Transaksiyonel Analiz
İletişimin sırrı kişilik özelliklerimizde yatar. Kişiliklerin bu dünyasını keşfetmenizi sağlayacak önemli bir kuram olan TA’dan yani Transaksiyonel Analiz’den bahsedeceğim bugünkü blog yazımda.
Tam olarak kimsiniz?
- Kendinizi tek bir özellikle tanımlamanız mümkün mü?
- Ya da her olası davranışınızı karşılayacak bir tanım yapabilir misiniz?
- Yerine göre farklı davranışlar sergilediğiniz zamanlar oluyor mu?
- Arkadaşlarınızla bir aradayken son derece eğlenceli, ama haksızlığa uğradığınız zaman saldırganlaşıyor musunuz?
- Kurallar sizin için önemli mi?
- Toplumun ve etrafın düşüncelerini ne sıklıkla düşünürsünüz?
- Kendi kararlarınızla ilerlediğinizden emin misiniz?
- Bazen kendinizi anneniz veya babanız gibi davranırken bulduğunuz oluyor mu?
Kişiliğimiz
Kişiliğimiz, içinde pek çok kimliği ve farklı kişilikleri barındırır. Bu kişilikler belli durumlarda belirgin olarak ortaya çıkar ve tüm benliğimizi ele alır.
Koçluk
Koçluk seanslarımda danışanım farkına bile varmadan onun sözcüklerinden, beden dilinden, jest ve mimiklerinden bu kişiliklerinin neler olduğunu gözlemlerim. Böylece ihtiyacı olanın ne olduğunu bulmam kolaylaşır.
Bu yeni blog yazımda sizi kişiliğin bu derin doğası ile tanıştıracağım. Böylelikle ilişkilerinizi ve iletişiminizi değiştirebilmenizin anahtarını sunacağım.
Transaksiyonel analiz nedir?
Transaksiyonel Analiz bir psikoloji ve iletişim kuramıdır. Kişilik ile ilgilenir. Kişinin psikolojik açıdan gelişimini sağlamayı hedefler. Böylece kişi hayatta zorlandığı yerlerde kişiliğini değiştirmesi gerektiğini bilir ve bu yönde adım atabilir.
İnsan ilişkilerinin yer aldığı her yerde Transaksiyonel analiz kuramından yararlanabiliriz. Transaksiyonel Analiz ile birlikte bir insanın kişilik yapısını ve psikolojik durumunu anlayabiliriz. Kişilerin davranışlarının sebeplerini kavramamız mümkün olur. Karşımızdaki kişi hangi davranışlarıyla bize kişiliğinin hangi bölümünü yansıtıyor anlamamız kolaylaşır.
Transaksiyonel Analiz aynı zamanda iletişimi analiz eder. Bu da ilişkileri anlamamızı, ilişkilerde kurulan sistemlerin farkına varmamızı sağlar. Böylece gerek kişisel yaşamımızda gerekse iş yaşamımızda, zorlu ilişkilerin yapısını anlayıp orada iletişimi kolaylaştırmamızı, çözülemeyen sorunları çözmemizi, yürümeyen ilişkileri uygun bir düzleme çekmemizi, olmuyorsa boşu boşuna uğraşmadan bir ilişkiyi terk etmemiz gerektiğini görmemizi sağlar.
Bunların her biri hayatımızı kolaylaştırır. Yöneticinizle ve çalışanlarınızla olan ilişkinizden takım yönetimine, romantik ilişkilerinizden aile içi iletişime Transaksiyonel Analiz kuramı hayatınızdaki güçlükleri ortadan kaldırır.
Transaksiyonel analiz kuramı neleri esas alır?
Transaksiyonel Analiz kuramı Eric Berne tarafından ortaya konmuş bir kuramdır. İletişim analizi ustaları yetiştirir.
Kuram özünde tüm bireyleri tam ve bütün kabul eder. Bunun ardından her bireyin kendi yaşamında ne olacağına ve kendi yaşam hikâyesine karar verebileceğini söyler. Eric Berne’e göre; bireyler dünyaya prens ve prensesler olarak gelir, ancak yaşam onları kurbağaya çevirir. Kendi özünüzden uzaklaşmış, bir prens veya prensesken kendinizi kurbağa olarak bulmuş olabilirsiniz. Ancak gerçek özünüze ulaşmak, kendi içinizdeki bütünlüğe ulaşmak, kendi bütünlüğünüzün farkına varabilmek ve buna göre kararlar alıp yaşantınızı yönetebilirsiniz.
Transaksiyonel Analiz kuramında Berne, insanların özünün iyi olduğunu savunur. Ona göre herkes saygıyı hak eder. Herkes sadece kendisi olduğu için değerlidir. Ki bu benim koçluk bakışımın da özünü oluşturur.
Tüm bireylerin özü iyi, tam ve bütün olsa da bazen bireylerin bu bakışı bozulur ve bu bozulma tüm ilişkilerine yansır. İşte burada kuramı öğrenmek ve uygulamak son derece önemlidir.
Transaksiyonel Analiz kuramı ile kendinizden başlayarak herkesi eşit, değerli ve saygıdeğer görmeye başlayabilirsiniz. İnsanların çocukluklarında aldıkları kararlarla uyguladıkları yetişkin davranışlarına daha hoşgörülü yaklaşabilirsiniz.
Ego benliklerimiz
Transaksiyonel analiz, kişinin psikolojik yapısını anlamak için temelinde ego benlik durumlarını kullanır. Ego benlik, düşünce, duygu ve davranışlar bütünüdür. Bir düşünce veya duyguya bağlı davranışlar geliştiririz, bir duygu zihnimizde bir düşüncenin oluşmasına sebep olur ve bu düşünceyle kendimizi koruyacak ve güvenli alanımızda tutacak davranışlar geliştiririz.
TA kuramında 3 tip ego benlik durumu vardır: Ebeveyn, Yetişkin ve Çocuk.
Her bir insan bu üç ego durumunu da kendi benliğinde taşır. Yine de hepsini aynı anda sergilemez. Yeri geldikçe belli durumlarda belli ego benlik tipleriyle tepkiler verir. Gelin şimdi bu ego benlik durumlarına kısaca göz atalım.
Ebeveyn ego benlik durumu ailemizde, çocukken bize bakım verenlerden aldığımız, öğrendiğimiz ve hayatımıza geçirdiğimiz davranışlar bütünüdür. Toplumsal ve kültürel kurallarımız, aile geleneklerimiz, ayıp-yasak algılarımız, yaşam kurallarımız bu ego benlik durumunun içinde yer alır.
Çocuk ego benliğimiz içgüdülerimiz ve duygularımızla davranan doğal ve hesapsız yanımızdır. Toplumsal kurallara bakmayan, içinden geldiği gibi olan tarafımızdır. Ağlayabilir, gülebilir, çocukça keyif alabilir veya hırçınlaşıp saldırgan olabilir.
Yetişkin ego benlik ise şimdi ve burada, düşünebilen, hissedebilen, durumları olduğu gibi görebilen, tespitlerde bulunabilen yanımızdır.
Bizler ebeveynlerimizden ve çevremizden öğrendiklerimizin etkisinde Çocuk benliğimizle kararlar alır ve bunu bir yaşam kurgusu haline getiririz.
Yaşam kurgumuz
Geçmişten getirdiğimiz hikâye ve yüklerinin bugünkü yaşantımızı etkilediği sıklıkla tartışılan bir konu. Transaksiyonel Analiz kuramı bu konuda yaşam kurgusu kavramıyla bizi tanıştırır.
Çocukluk yaşantılarımız ve o dönemde aldığımız kararlar bugün işimize yaramasa ve hatta hayatımızı zorlaştırsa bile biz o kararları farkında olmadan uygulamaya çalışırız. Çocuklukta yazmaya başladığımız ve erken yaşlarda çok büyük oranda tamamladığımız kurgumuzu gerçekleştirmek için yetişkin hayatımız boyunca çabalarız. Ancak unutmamamız gereken şudur: Kurgu değişmezse yaşantı değişmez.
Kurgunun farkına varamazsanız kurgunuzu değiştiremezsiniz.
Transaksiyonel Analiz modeli psikoterapiden çocuk gelişimine, kendimizi anlamaktan ikili ilişkilere, genel anlamda iletişimden eğitime, örgütsel davranıştan özel ve iş yaşantımızdaki başarımıza ve kuvvetli, kalıcı bağlar geliştirmemize kadar pek çok alanda bize istediğimiz değişimi getirir.
Transaksiyonel analiz ile otantik benliğine kavuş!
Transaksiyonel Analiz’i bilmek hayatımı çok kolaylaştırdı. Biliyorum ki sizinkini de kolaylaştıracak. Çünkü potansiyelinizi gerçek anlamda yaşayabilmek için yetişkin kararlarınızı almaya, hayat stratejilerinizi güncellemeye ihtiyacınız var. Böylelikle yaşamı doyumla yaşamak mümkün. Kendiniz olarak, otantik benliğinizle, özerkliğinizi elinize almış bir biçimde.
Bu blog yazısında transaksiyonel analizin temel varsayımlarını anlatıyorum. Tabii ki iş bu kadarla sınırlı değil. Ama yine de iyi bir başlangıç. Bu konuda daha detaylı çalışmak isterseniz de transaksiyonel analiz eğitimimin detaylarına bakmanızı tavsiye ederim.
Ben şimdi sizin için birtakım örnekler vereceğim. Bu örneklere bakarak ve bu örneklerdeki durumlar üzerine kendi hayatınızdaki olayları düşünerek ve transaksiyonel analiz bakışından tutum ve davranışlarınızı anlayıp değiştirerek, hayatınızın nasıl kolaylaşacağını hemen deneyimlemeye başlayabilirsiniz.
Hayattan Örnekler
İş yerinde yoğun bir günün ardından, çıkış saatini ve akşam arkadaşlarınla gideceğin yemeği bekliyorsun. Eğlenmek için yarattığın ufacık bir fırsat var, heyecanlısın. Tam o sırada yöneticin odasından çıkıyor ve senden acil bir rapor istiyor.
Nasıl tepki verirsin?
Olası bir tepki; böyle bir yöneticilik tarzının olmaması gerektiği yönünde olabilir. Bu, eleştirel ve yargı içeren bir duruştur. Kişinin ebeveyn ego benliği tarafından gelir.
Bir diğer olası tepki; bu raporu iki saat içinde bitirebileceğini düşünmektir. Bu, yetişkin tarafının durumu değerlendirerek verdiği bir tepkidir, kişi olayı yeniden değerlendirip programını yeniden yapabilir.
Bir başka olası tepki ise; sinirlenip akşam yemeğe gidemeyeceğin için üzülmek olabilir. Bu da çocuk ego benliğinle verilmiş bir tepkidir. Yani sadece o anki arzunun karşılanmamasından doğan, içgüdüsel bir tepki…
Bir de şu örneğe bakalım:
İş yerindesin, çalışıyorsun. Çok sevdiğin bir arkadaşın ise o gün ciddi bir ameliyat geçirmiş ve hastanede kalacak. Sense çok endişelisin ve arkadaşını merak ediyorsun. Bu endişen sebebiyle işine odaklanamıyorsun. Bu duygunu yanındaki çalışma arkadaşına söylediğinde içgüdülerinle çocuk ego benliğinden bir iletişim kurmuş olursun. Beklentinin arkadaşının seni biraz sakinleştirmesi olduğunu varsayalım.
Arkadaşın sana nasıl tepki verse mutlu olursun?
“Merak etme, işten yarım saat erken çıkıp hastaneye ziyarete gidebilirsin” tepkisi seni mutlu eder mi? Muhtemelen evet!
Peki, beklentin arkadaşının seni sakinleştirmesi iken; şöyle bir tepki sana nasıl hissettirir?
“Çok zor bir ameliyattan geçtiği için ben de çok endişelendim.”
Bu tepki büyük olasılıkla endişeni azaltmak yerine onu biraz daha pekiştirecektir. Belki sen de konuşmayı daha fazla uzatmak istemeyeceksin.
İletişim ancak beklediğimiz ego benlik seviyelerinden yanıtlar alırsak düzgün bir biçimde akar. Aksi takdirde kişiler arasındaki ilişki yürümez, bu durum çok sık tekrarlanırsa ilişkiler kopar.
Başka bir örneğe geçeyim:
“Marketten alınacaklar var” diyen bir eş, “Bıktım sürekli para harcamaktan” diye karşılık alırsa o ilişkinin sağlıklı bir iletişim düzeyine çekilmesi nasıl mümkün olabilir?
Transaksiyonel analiz eğitimi ilişkilerin analizini yapmayı öğrendiğin, bunu gerçek hayat uygulamalarıyla birleştirdiğin, kişiler arası oynanan oyunları gördüğün, hayata ve ilişkilere dair çok daha geniş ve derin bir bakış geliştirdiğin bir süreçtir. Bu süreci deneyimlemek hayatına yeni bir bakış ve anında değişim getirir.
- Senin hayatında nasıl örneklerin var?
- Hangi ego benliklerini, hangi zamanlarda kullanıyorsun?
- Çevrendeki kişileri nasıl gözlemliyorsun?
- En yakın çevrendekilerle ilişkilerin nasıl ilerliyor?
- Benzer örnekler bulabiliyor musun?
- Bunları gün içinde daha fazla gözlemlemeye ve yazmaya ne dersin?
Transaksiyonel analiz ile liderlikte fark yaratmak
Bir koç olarak veya bir lider olarak karşınızdaki kişinin motivasyonlarını ve davranış şekillerini o daha size bir şey anlatmadan size verdiği sözsüz temas iletilerinden çözmek işinize yaramaz mıydı?
Ya da danışanınızın psikolojik olarak nerede olup neye ihtiyacı olduğunu görüşmenizin, ilk dakikalarında keşfetmek güzel olmaz mıydı?
Bir liderden beklentimiz; içinde bulunulan duruma göre, başında bulunduğu grubun ya da topluluğun, mevcut anına ya da geleceğine dair stratejileri belirleyen, kararları alan ve tüm süreçleri denetleyen, aynı zamanda bu süreçlerde, başarı odaklı sorumluluk almaya çabalayan bir birey olmasıdır.
Öte yandan sadece belirli bir amaç etrafında çevresini toplama yeteneği yeterli değildir. Lider, manevi olarak, kişiliği, karakteri ve söylemleri ile kurduğu iletişim sayesinde çevresindekileri kendisine bağlı ve destekçi haline getirmeyi başarır. Lider bu hali ile çevresinin koşulsuz desteğini kazanır ve onların her halükârda kendisi ile birlikte hareket etmelerini sağlayacak olan hamleleri yapar.
Transaksiyonel analiz ile kendini analiz etmiş ve yaşam kurgusunu doğru yönde değiştirmiş biri dürüst tutumlar sergileyip, kendini doğru ifade ederken hem iş hem sosyal yaşantısında hem de özel hayatında çevresini etkileyecek, önce çevresinin sonra dünyanın dönüşümüne katkı sağlayacaktır.
Size yol arkadaşı olmak için yazdığım blog yazılarımla birlikte hayatınızdaki dönüşüme Transaksiyonel analizi almaya artık başlamalısınız. Çünkü kişiliğin doğasını keşfetmek, önce ilişkilerinizi, sonra hayatınızı değiştirecek.
Sosyal medya sayfamız için tıklayın.