Yas Sürecinde Koçluktan Nasıl Yararlanabilirim?
Yaşamın en önemli döngülerinden biri doğumumuz ve hayata gözlerimizi kapamamız döngüsüdür. Doğan her insan bir gün ışık olur. Bu gerçeği herkes bilse de bilmiyormuş gibi yaşamayı seçer. Çünkü hayatını kaybedenleri görmek, yaşamın kaçamayacağımız gerçeklerinden biri olsa da beraberinde oldukça zorlu duygularla dolu bir süreci getirir. Bu döngünün içinde olmak zordur.
Yas kelimesinin sözlükteki anlamına baktığımızda sevilen bir kişinin kaybından ve derin bir acıdan bahseder tanım. Zordur sevilenin kaybı ve bu kayıpla başa çıkmak. Yas sevilen birinin kaybıyla da gelse bazen bu süreç bu kayıptan biraz daha önce başlar. Bazen bir hastalık süreci, bazen bir yaşlanmaya tanıklık etmek, bazen karşındaki kişinin belli fonksiyonlarını kaybetmiş hale gelmesi kişiye derin acılar yaşatıp yas sürecini sevilenin kaybından daha erken başlatabilir. Bazen de yas bir intihar süreciyle gelir. İntihar aniden hayat kaybıyla sonlanabileceği gibi, bazen teşebbüs sonrası beklenen acılı dakikalar vardır. Sevilenin kaybıyla baş etmek ne kadar zorsa sevdiğinin ışık oluşunu beklemek de zordur.
İnsan hayatta sevdiğinin kaybıyla nasıl karşılaşırsa karşılaşsın, bu kayıpla başa çıkmak karmaşık ve zorlu bir süreçtir. Bu zorlu deneyimden geçerken herkesin tepkisi kendine özgü olacaktır; ancak unutulmaması gereken herkesin bir desteğe ihtiyacı olduğudur.
İnsan diğerleriyle bağlar kurarak kendini yaşamda var eder. Sevdiğinin kaybıyla bağlarından biri kopar – gerçekte kopan bir bağ yoktur; ancak kişi bunu ilk anda bir kopuş olarak algılar. İşte bu noktada yaşamdaki diğer bağlarına sarılması, gerektiği yerde de profesyonel bir destek alması gerekir.
Koçluk yas sürecinde kişiye profesyonel bir destek sunar. Ben ömrümün çoğunu koçluğu bilerek ve onun mucizelerini hem kendimde hem danışanlarımda deneyimleyerek gördüm. Bu blog yazımda da insan ömrünün belki de en zorlayıcı süreçlerinden biri olan yas sürecinde koçluktan nasıl yararlanabileceğinle ilgili bir yaklaşım sunuyorum sana. Bu yaklaşım üzerinde düşünmeni isterim. Çünkü bunu bir kayıpla karşılaşmadan önce bilirsen, bu kayıpla karşılaştığında kendine çok daha fazla destek verebilirsin.
Yas sürecindeki duygusal zorluklar nelerdir?
Her insanın yas deneyimi farklıdır. Çünkü kaybedilen kişiyle olan geçmiş ilişki, buradaki yaşanmışlıklar, kaybedilene karşı hissedilenler, söylenen sözler ve söylenmemiş olanlar her ilişki ve herkes için farklıdır. Gelin görün ki insan olmak ortak paydasında buluşuyoruz hepimiz. Dolayısıyla bu süreçte herkesin yaşadığı belli başlı duygular ve duygusal zorluklar vardır. Önce bunları sıralayalım. Bunlar ayrı ayrı ortaya çıkabileceği gibi bir arada da yaşanabilir.
- Üzüntü ve Acı: Sevilen birinin kaybı karşısında en çok hissedilen duygu üzüntü ve acıdır. Fiziksel olarak bedende de hissedilen bu duygu yasın da temel duygusudur.
- Öfke: Kişi karşısındakinin kaybı üzerine duyduğu üzüntüyle başa çıkmakta zorlandığında zaman zaman öfke duygusu da ortaya çıkar, bu duygu isyanla kendini ortaya koyabilir. Kişi kendini haksızlığa uğramış gibi düşünebilir. Kendinin yaşamaya devam etmesini anlamlandırmakta zorlanabilir. “Neden ben?” sorusu ya da “Bu olay başıma neden geldi?” sorusu öfkenin ve isyanın belirtisidir.
- İnkâr: Sevilenin kaybı zor olduğundan bunu inkâr etmek de sıklıkla görülen bir savunma mekanizmasıdır. İnkâr acı ve üzüntüyle başa çıkmak için bir yöntem olarak kullanılır.
- Farklı duygular: Kaybedilen kişiyle geride kalan arasında yaşanmış ilişkinin dinamikleri geride kalanda farklı duyguların ortaya çıkmasına sebep olabilir. Yaptıkları ve yapmadıkları karşısında suçluluk ya da pişmanlık, içine attığı bir kızgınlık, yaşananlara ve yaşanamayacaklara duyulan özlem gibi duyguların yanında sevgi ve hüzün de hissedilebilir.
Tüm bu duygular ve duygusal zorluklar normaldir. Kişi yas süreci boyunca farklı yoğunluklarda olmak kaydıyla bu durumların her birinden geçebilir. Bunların ardından zamanla durumu kabullenir, kendi yaşamını yeni bir normalle sürdürmeye ikna olur ve kendine yeni bir yaşam yaratır. Doğal süreç ve yasın doğası budur. Ancak bazen duygusal zorluklar kişinin normal hayatını sürdürmesini zorlaştırır. Başkalarıyla olan bağını zedeler, kişinin yaşama tutunmasını engeller. Böyle bir durumda profesyonel destek şarttır.
Depresyon, iştah kaybı, uyku düzensizlikleri, enerji kaybı, korkular, anksiyete, çevreyle az iletişim veya hiç iletişim kurmama, sosyal izolasyon gibi durumlar uzayıp kişinin gündelik hayatını, iş ve aile yaşamını olumsuz yönde etkilemeye başladığında tehlikelidir. Bu durumda psikolojik destek gerekebilir.
Koçluk yas sürecine nasıl destek olur?
Koçlar psikolog veya psikiyatrist değildir.
Danışanlarının geçmiş yaşantılarıyla ilgilenmezler. Onlar bugüne, bugün yaşanana bakarlar. Bugün yaşanandan istenilir ve arzulanır bir gelecek yaratmak için danışanlarının adımlar atmasını, kendi içlerindeki gücü bulmalarını ve potansiyellerinin farkına varmalarını sağlarlar. Bunu yaparken kişinin kendi içine bakabilmesi için ona ayna tutarlar. Böylece kişi kendini, yaşadıklarını, duygularını ve davranışlarını anlamlandırabilir ve bunları istediği yönde değiştirmek için adımlar atabilir.
Bir koç danışanını yolda ve bugünde tutar.
Dolayısıyla bir koçla çalışan kişi, yas sürecinde geçmişe ve yaşanmışlara tutunup kalma riskinden kurtulur. Bugünde yaşar, duygularını anlar ve kaybına rağmen anlamlı bir gelecek hayal edebilir. Küçük hedeflerle yas sürecini kolaylaştırıp yeniden güçlenebilir.
Koç iyi bir dinleyicidir.
Dolayısıyla koçla çalışan kişi konuşup duygularını ifade ederek deşarj olabilir, üzerindeki ağır yükten kurtulabilir. Duygularını dengeye getirebilir.
Koçlar yaşanan her olaya bir deneyim olarak bakarlar.
Koç, kaybın da bir deneyime dönüşmesine yardımcı olur. Böylece kişi yas sürecini kendi yaşamının anlamını bulmak adına farklı değerlendirebilir, yaşam önceliklerini yeniden sıralayabilir, doğru dersleri çıkarabilir ve bu süreci kendi gelişiminin önemli bir parçası haline getirebilir.
Yas süreci nasıl daha sağlıklı geçer?
Yas zorlu ve öğretici bir süreçtir. Sağlıklı bir yas süreci sürecin zorluğunu kabul ederek başlar. Ardından duyguların kabulü gelir. Yaşanan her duygu normaldir, verilen her tepki kişi kendini korumaya çalıştığı için verilmiştir.
Duyguların ifade edilmesi, aile, arkadaşlar ve profesyonel destek veren kişilerle paylaşılması da sürecin sağlıklı işlemesini sağlar. Ayrıca kaybedilen kişiyle ilgili anıların paylaşılması da önemlidir. Bu durum hem kaybedilenle bağın kopmadığının göstergesi haline gelir hem de bu anıların paylaşıldığı kişilerle olan bağları kuvvetlendirir, sosyal bağların da sürekliliğini sağlar. Ayrıca duyguların yazılması da kişinin içsel durumunu daha net bir biçimde anlamasına yardımcı olur.
Rutinler ve küçük hedefler her gün ilerlemeye ve yaşamı olağanlaştırmaya destek verir.
Sağlıklı bir yaşam kendini severek başlar. Yas süreci de yaşamın bir parçasıdır ve kişinin kendine bakımı bu süreçte de çok önemlidir. Bu süreci sağlıklı geçiren kişi kişisel bakımını da ihmal etmez. Sağlıksız alışkanlıklardan kaçınır, aksine sağlıklı alışkanlıklar geliştirmeye çalışır.
Yasın belli bir süresi yoktur. Kişiden kişiye değişir. Kişi günlük hayatını devam ettirip kendi potansiyelini gerçekleştirirken de yas tutabilir. Önemli olan kişinin kendinin farkında olması, kendine bu süreci yaşamak ve iyileşmek için zaman vermesidir.
Bir yas sürecindeysen veya bir gün bu durumla karşılaştığında sağlıklı yas süreci için söylediklerim sana çok uzak gelirse veya bunları yapmakta zorlanırsan bir koçtan destek alabilirsin. Çünkü koçlar sana derinden bakmasını bilir ve senin içindekini sana buldurmak konusunda tecrübelidir. İyileşme süreci böylece desteklenir.
ELB koçu yas sürecindeki danışanına nasıl davranır?
Buraya kadar hep yas sürecindeki kişiye dair yazdım. Yas, yaşayan kişiye zor olduğu kadar koçlar için de zorlayıcı olabilir. Bu sebeple ELB koçluğunda, koçun yas sürecinde nasıl davrandığına ilişkin de birkaç noktanın altını çizmek istiyorum.
ELB koçu;
- Danışanın duygusal zorluklarını anlamak için zaman yaratır. Güven ortamının oluşmasını sağlar. Yakınlığı korur.
- Kaybın danışan için anlamından emin olur.
- Duygusal ifadeye alan açar. Özgürce paylaşımı destekler.
- Etkin bir dinleyicidir. Akıl vermez.
- Doğru sorular sorar. Danışanını derinlemesine anlar ve danışanın kendini anlamasına vesile olur.
- Olumlu bir atmosfer yaratır, ancak durumun güçlüğünün farkında olduğunu da yansıtır.
- Danışanın yaşama farklı bakış açılarından bakabileceği pencereleri görmesini sağlar.
- Danışanını duygusal olarak dengeye kavuşturabilmek için stratejilerini belirler ve doğru sorularla danışanının bu stratejileri kendine uygun biçimde şekillendirmesini sağlar.
- Danışanının stratejilerine uygun hedefler belirlemesine destek olur.
- Danışanının koçluk seansından sonraki durumunu takip eder.
Yasta koçluk
Koçluk yas sürecindeki kişinin bu süreci yönetmesine yardımcı olur, iyileşme sürecini kolaylaştırır, kişinin yaşamına yeni bir denge getirmesini sağlar. Kişinin içsel gücünü yeniden bulmasına yardımcı olur.
Yas süreci karmaşıktır ve zaman alır. Bunu bilerek, kabul ederek ve bir koçtan destek alarak bu süreci daha sağlıklı, daha rahat ve kişinin kendi hızında geçirmek, desteği hissederek iyileşmek ve kayba rağmen ve kayıpla birlikte yeni bir başlangıç yapabilmek mümkündür.