Fark Edemediklerimiz ve Farkındalık
Farkındalık
Varmak istenilen noktaya doğru başarıyla ulaşmak için, mevcut durumundan bir çıkış yolu arayan herkese, KOÇLUK bir çözümdür. Hayatınızda yarım kalan ne varsa tamamlayabileceğiniz, içe dönüşü sağlayabileceğiz, yaşamınızda güçlü bir iyileştirme yaşayabileceğiz, enerjinizi bölen durumları düzenleyebileceğiniz, korkularınızdan arınabileceğiniz, zihninizde kalbinizde ilişkilerinizde hayatınızda var olan, tüm karmaşalarda netleşebileceğiz, hayatınızı yeniden tasarlayarak ilerleyebileceğiniz tüm süreci yönetebilmenizi sağlar.
Benim fark edemediğim nedir?
Çözüm istiyorsanız bulursunuz. Tüm korkularınızdan özgürleşebilirsiniz. Hazmedemediğiniz, acı çektiğiniz, içinizde savaş verdiğiniz, sizi tatmin etmeyen tüm konuları ve bu konulara dair yaptığınız tanımlamarı bırakabilirsiniz.
Aradığınız duygularla, beslemeye devam ettiğiniz duyguları ayrıştırın ! Tükendiğiniz alanları bitirin. Unutmayın ki değişim olmasaydı, kelebekler olmazdı.
Benim iletişimlerimde fark edemediğim nedir?
Özellikle açığa çıkan ani durumlarda birbirimize, ya da kendi içimizde birtakım konuşmalar yaparak telkinler veririz.
- Yaptığınız bu konuşmalarda kim olduğunuzun ne kadar farkındasınız?
- Özellikle son dönemde yaşanan doğal afetler ile oldukça üzücü durumlar yaşarken kullandığımız iletişim dili ne kadar yapıcı?
- Sen seni ne kadar anlıyorsun?
- Kendinle uzlaşmak nasıl olur?
Bu yazıda size güçlü ipuçları bırakıyorum. Kendinizi koşulladığınız durumlar neler? Şimdi o durumlardan birini seçmenizi rica ediyorum. Kendi içinizde tamamlayıp o koşullandığınız durumdan güçlü bir çıkışı başarabilirsiniz.
Transaksiyonel Analiz kuramına göre içimizdeki ego benliklerin iletişim dillerini etkilediği ve o an ilgili durumda etkin olan ego benliğimize göre ifadesel bir tutum sergilediğimizi belirtilir. Fonksiyonel çözümlemede bu ego durumlarını
- ELEŞTİREL EBEVEYN,
- KORUYUCU EBEVEYN,
- FONKSİYONEL YETİŞKİN,
- DOĞAL ÇOCUK VE UYGULU ÇOCUK
ego durumları olarak ayırır. Her bir ego durumunun yapısal ve fonsiyonel analizi incelendiğinde transaksiyonlar arası ego durumlarının etkileşimleri ve ortaya çıkan iletişim halleri ayrı bir saha oluşturur. Yaşam pozisyonlarımıza etkileri esasında bütün bir hayatımızı şekillendiriyor.
Burada doğru yanlış iyi kötü yoktur, her bir ego benlik durumu, yaşamsal alanda kendini gösterir. Bu satırları okurken dahi kendinizi veya çevrenizi gözlemlediğinizde ilgili anda hangi ego durumunda olunduğuzu KOÇLUK ile fark edebilirsiniz.
Asla yalan söyleme, bir erkeğe asla güvenemezsin, eğer şunu yaparsan lanetlenirsin, dışarı çıkarken montunu al, sana bunu yapmasına izin vermemelisin, senin yerine ben yaparım, eğer bunu yapmazsan şöyle yaparım, ya böyle ya hiç, hiçbir zaman unutma, her zaman … , asla … , nasıl yapmalı, bu benim hatam, yine … , her zaman böyle oluyor, büyüklerin karşısında …. , sen bunu nereden bileceksin, bir daha benimle …, ben senin yerine bu işi tamamlarım, çok kötü görünüyorsun, hava yağmurlu arabayı dikkatli kullan, vaktini boşa harcama, verimli ders çalıştığında başarılı olabilirsin, seninle konuşmak istemiyorum, yapmam canım öyle istiyor, aman boşver akışına bırak, bu mekan güzele benziyor hadi içmeye gidelim, tamam sen nerede istersen orada görüşelim, peki istediğini hemen yaparım, projenin son teslim tarihi ne zaman , bu dünya berbat, ….
Gibi çoğaltabileceğimiz cümlelerle kurulan diyalogları lütfen yeniden düşünün.
Yaşamda karşılaştığınız bir durumu ele alın ve yeniden bakın.Sözsüz ifadeleriniz ve sözel ifadeleriniz nasıldı? Neler oldu? O diyalogdaki taraflar hangi duygu durumundaydılar?
Bir başka bakış açısıyla derine baktığımızda ise gelelim, TELKİN vermeye ve TELKİN almaya!
- Kendi kendinize konuşurken siz size nasıl yaklaşıyorsunuz?
- O an neler oluyordu?
- Siz karşınızdaki kişiyle konuşurken ona nasıl yaklaşıyorsunuz ?
- Şimdi olsa nasıl yaklaşırdınız?
- Bu size neler yaşatırdı?
- Farkı fark ettirenle şimdi neler olur?
Benim hayatımın akışında fark edemediğim nedir ?
Öncelikle akışın sizdeki tanımını fark edin. Hayatı akışa bırakmak, olanı olacağı akışa bırakmak derken akışla ilgili bilinçli güce getiren KOÇLUĞU, gündeminize alabilirsiniz. Zihin yapınızı bilincinizi bilinçaltınızı bildiğinizde, önce kendinizi dönüştürme akışını başlatırsınız. Bu size hayatınızı dönüştürme ve yeniden yapılandırmanın anahtarıdır.
Akışı üretmek ve akışı etkilemek mümkündür! Üzüldüğümüz son dönemde ki doğal afetlerde doğanın sistemine bakarsanız suyun aslında kendi yolunda aktığını fark edeceksiniz.
- Ben kimim?
- Ben neredeyim?
- Bulunduğum yere beni getiren nedir?
- Bununla ilgili ne yapabilirim?
- Ne planlıyorum?
- Benim eylemlerimde fark etmediğim nedir?
Koçluk ile bütünleştirilen Gestalt kuramına göre, zeminde var olan katılık dahi hareketlidir. Kendini var eden varoluşsal yapıda güçlü bir duyarlılığı vardır. Maddesel boyutta her nesne dinamiktir canlıdır. Madde ve boşluk hızlı akış ile kendini var eder. İnsanın zengin tezahür yeteneği bunu anlamlandırır.
- O zaman hayatın akışını nasıl etkilersiniz?
- Nereye gitmek istediğinizi gerçekten biliyor musunuz?
- Sıkça kullanılan bir cümle, Hayatı akışına bırak! Peki hayatı akışına bırakmak tam olarak ne demek?
- Sizin ulaşmak istediğiniz nokta ile akışın gittiği nokta aynı mı?
- Sizin hayatta var olma haliniz nedir?
- Kendinizi var ederken bunu dışarıya ifade etmek için hangi seçeneklere sahipsiniz?
- Siz kendinizi nasıl ifade ediyorsunuz?
- Var olma halinizle ifade biçiminiz nedir?
- Bunları eylemlerinize nasıl yansıtıyor sunuz?
- En derin arzunuz nedir?
- Akışın mucizesi kararı verenin siz olduğu gerçeğidir. Seçtiğiniz deneyimler nedir?
- Neyi ifade etmeyi ve yaşamayı seçiyorsunuz?
- Hayatın hangi yönlerini deneyimlemek istiyorsunuz?
- Bunları hangi varlığınız ile tecrübe etmek istiyorsunuz?
- Hayat sizden ne bekliyordur? Siz hayattan ne bekliyorsunuz?
Yıllardır ben de kendimi hayatın içinde eğitiyorum ve eğitmeye devam ediyorum. Bir gün de olmuyor tecrübe ve bilgi… Hayatın akışında devam ediyoruz. Hepimiz hayatın belli dönemlerinde iletişim şeklimizle ve yansıttığımız eylemlerle sınanırız. Örneğin, çevremizdeki insanlarla iletişimimiz de sürekli bizde kusur aranıyorsa, bizim ilerlememizi engelliyorlarsa kendi hayat akışımızı yaratmakta ve yaşamakta zorlanırız.
Hayatın içinde bende herkes gibi pek çoğunuzun tahmin ettiğinden daha çok zorluklar yaşadım. Bu zorluklar KOÇLUĞUN etkisi ile günün sonunda bana MENTOR KOÇ olmayı kazandırdı. Paylaştığım bu bilgiler ezberle ortaya çıkmıyor . Kendini tanıma ve kendini dönüştürme yolculuğunuzda size iç sesinizin rehberliğini sunan araç Koçluktur. Koçluk “İç sesimizi nasıl dinleriz ve yaşamak istediğimiz hayat akışımızı nasıl yaratırız?” sorusunun cevabıdır.
Ben mesleki alanımdaki rollerimde mentorum koçum girişimciyim eğitmenim yazarım. Hepsini de hayatımın içinde kullanıyorum. Deneyim ve tecrübe 25 yıllık süreç içerisinde gelişti ve gelişmeye devam ediyor. Koçluk üzerine binlerce kitap okuyup eğitimler alsanız da hiçbir şey koçluğu ve koçluk seansının öğrettiğini öğretmez . Her ikisini birden yapabilen ise hızla mutlulukla başarılı olur. O yüzden herkese önerim öncelikle koçluk seansı deneyimlemek ve gerekli eğitimlerinizi bitirdikten sonra hemen danışanlarınızla koçluk seanslarınıza başlamanız ve devamlı seanslar vermenizdir.
Benim kendimde fark edemediğim nedir?
Kendi değerinin farkında olmayan kendi potansiyelinin farkında olmayan kendi içindeki gücün farkında olmayan insan, kendini sevmez ve beğenmez. Lütfen kendi içinizde cevaplayınız. Mutluluğun tanımını nasıl yapıyorsunuz?
Hepimiz birbirimize benziyoruz aslında ve buradan bakışla sizlere hepimizin yaşadığı ortak şeyleri yazıyorum . Hepimiz genel tanımla “dertler” yaşıyoruz, “sıkıntılar “ yaşıyoruz, “mutlu” oluyoruz, düşüyoruz, kalkıyoruz ,büyüyoruz, gelişiyoruz ve devam ediyoruz ve KOÇLAR olarak bizler dünyada olan biten trajedileri göz ardı etmiyoruz .
Bu mesleği seçenler olarak umutla etki yaratmayı hedefliyoruz. Bir üstat demiş ki ; “Karanlığa küfür etmektense bir mum yakabilmek !” Kendiniz için güzel bir şeyler yapmaya başladığınızda doğruya doğru adım atmaya başladığınızda zamanla hayat akışınızı geliştirmeyi öğrenirsiniz.
Kimse başkasının içindeki yangınları depremleri selleri bilemez o yüzden yargılamadan yaşayabilmeyi öğreniyoruz. Bizler farkında olsak da olmasak da gerçekten çevremizin bir ürünüyüz o yüzden çevremizde güzel insanları güzel niyetli insanları tutmaya gayret gösterelim. Sevgiyi çoğaltalım. ”Ne yapsaydın ya da ne yaparsam sevildiğini hissedersin ? “ sorusunun cevabı iletişimlerimizin en temelidir.
Çünkü herkes sevildiğini hissetmek ister. Bunun kriterleri herkes için farklıdır. İletişim dili ve yansıtılan eylemler ile temele sevgiyi ve anlayışı koyduğunuzda mutlaka çözümler bulunur. Yazar olmama sebep olan şey bildiklerimi çözüm yollarını sizlerle GELECEK BUGÜN BAŞLAR kitabım ile paylaşma isteğimdir. Şimdi soruyorum size; sizin sizde olan çözümleri paylaşma yolunuz nedir?
Şans; fırsatlarla hazırlıklı bir şekilde karşılaşmaktadır. Hiçbir ilişkinin üzerine güneş sürekli parlamaz ama iki insan bir şemsiyeyi paylaşıp fırtınaları birlikte atlatabilirler. Ne güzel bir cümledir. Sevgiyle paylaşabilmeyi başaran insanlardan olmak hepimiz için mümkündür.
- Başarılı insanlar hangi özellikleri gösterirler?
- Başarılı olan insanlar kendine güvenle hangi iletişim özelliklerini gösterirler?
- Beni gerçekten ne mutlu eder?
- Beni gerçekten ne tatmin eder?
- Örneğin; konuşmayı seyahat etmeyi bilgi aktarmayı seven birinin mesleğiniz ile paylaştığı çözümler neler olabilir?
- Sizin para kazandığınız işiniz nedir?
- Para kazanmadan da yapacağınız işiniz nedir?
Yol arkadaşınız olarak yukarıda yazdığım bu bilgileri bilmenizi değil far edebilmenizi diliyorum. Yolunuzu kapatan şeylerin etrafından yolunuzu nasıl bulabileceğinizi KOÇLUKLA öğrenebilirsiniz. Depolanan duyguların ürettiği iletişimler deneyimlerin anahtarıdır. Duyguyu sıkıştırdığımızda iletişimlerimizi duygularımız kontrol eder. Duyguların bilinci ile konuşuruz. Sevinç mutluluk bolluk sevgi barış saygı uyum neşe dolu duygular ile mevcut durumunuzu depolarsanız iletişimleriniz nasıl olurdu düşünün.
Bu hayat bizim, bu dünya bizim ve doğa ile uyum içinde ,birbirimizle uyum içinde yaşamamız mümkün.
Bir önceki blog yazımız, “KARAR VER ve UYGULA”