İnançlar ve Düşünceler
Geçmiş anılara itaat eden hizmetkarlar…
Kendi zihnimizde yaşadığımız ve kendimize yaşattığımız geçmişten özgürleştiğimiz an, değiştiremeyeceğimiz geçmişin duygularının şimdiye etki edemeyeceğini fark ederiz.
Hindistan’dan ünlenen oyuncu Aamir Khan ; “sorun ne olursa olsun kalbinize: “Her şey yolunda “ demelisiniz. Çünkü kalp hassastır ve sözlerinize çabuk inanır. “ demiş. Sosyal medyada gördüğüm bu sözle beraber hindistan’da bir süre yaşadığım günleri hatırladım. Daha sevgi dolu bir dünyanın temellerini koçluk mesleği ile atarken seans sonrası , bir an geçmişe gittim ve inanç haline gelen hizmetkar ve hükümdar yaşamlar üzerinden yazmak istedim.
“Yeterince uzun süre tekrarlarsanız, bir düşünceyi bilinçaltınızda inanç haline getirirsiniz.”
“Neye inanırsanız, onu yaşarsınız.”
“ İnançlar, zihin toprağına ekilen birer tohumdur.”
İNANÇLAR ve DÜŞÜNCELER…
Sizi ve yaşamınızı hangi inançlarınız yönetiyor?
Zihninizde size ait olmayan hangi inançlar var?
Gerçek kabul ettiğiniz varsayımlarınız neler?
Size ait olmayan bu inançlardan nasıl kurtulursunuz?
Eğer bu inançlarınız olmasaydı, nasıl düşünür nasıl konuşur ve yaşamda nasıl ilerlerdiniz?
Gelecek bugün başlar kitabımda bir bölümde ele aldığım ZİHNİNİ TANI kapsamında oldukça detaylı yazdım. Başından itibaren kendinize koçluk yaparak kendi dönüşümünüzü başlatabileceğiniz bir kitap yazdım ve bu kitabın size ne yapacağınızı söyleyen ve bilgiler veren klasik bir kitap olmaması en önemli önceliğim oldu. Siz kendinize sorun ve cevaplayın diye özel sayfalar oluştururdum. Bu blog yazımı okurken de soruları kendinize sorun ve siz kendinize koçluk yapabilin istiyorum.
Hayatının geri kalanını nasıl yaşamak istiyorsun?
Hangi tür insanlar yaşamınıza tekrar tekrar giriyor? Nasıl insanlarla bir hayat geçirmek istiyorsun?
Çürümüş, küflenmiş, paslanmış, bataklığa batmış bir araba ile ne yapabilirim ki diyenleri duyuyorum. Atı alan Üsküdar’ı geçti ben nereye gidebilirim ki diye üzülenleri hissediyorum. Benzer inanç kalıplarından vazgeçmeyerek hayatınızda hangi bedelleri ödüyorsunuz? Vazgeçebilseydiniz yaşamınızda neler farklı olurdu? Hayatınızdaki sorunların ve bu sorunları yaşadığınız kişilerin ortak özellikleri neler?
Bir gün bir danışanım öyle ilginç bir inanç konusu ile koçluk seansına geldi ki yaşadığım hayreti gizleyemedim.
“ Fatih Bey son dönemde yaşadıklarımdan sonra falcıya gittim. Bana geçmişinde seni üzen, hırpalayan , üzüldüğün, seni üzen kişi ve durumları hayatından çıkarırsan, şok bir etkiyle kendini yenilersen, alma verme dengesinin denk olduğu, değer verdiğin kadar değer gördüğün, sevdiğin kadar sevildiğin, ilgi gösterdiğin kadar ilgi gördüğün, maddi manevi her şekilde dengeli olabildiğin paylaşımcı bir ilişkiye başlayabilir, çok sağlam uzun yıllar sadakatle güçlü temellerle yuva kurmaya kadar gidilebilecek bir ilişki yaşabilirsin.
Mağdur edileceğin kadar edilmişsin, ağlamayı bırak geçmişe bir reset at ve yeniliğe yer aç dedi. Çıkmadık candan umut kesilmez belki düzelir mevcut ilişkim dedim. 11li bir zamanda pişman olup gelecek ama sen iki kişi arasında kalacaksın dedi. Çok karasızım hangisini seçersem mutlu olurum ?”
Kamera şakası olduğunu varsaymak istedim içimden ancak profesyonel kimliğimle ciddiyetimi bozmadan durumu anlamaya gayret ettim ve iyi ki gülmemişim çünkü danışanım endişesiyle oldukça güçlü bir inançla ciddiydi. Neyse ki seansın ilerleyen noktasında hayatı için gerçekler üzerinden netleşebildiği bir evreden karar verdiği ve yaşam alanında ulaşmak istediği onu mutlu edecek yere doğru eylem adımlarını belirleyebilmişti.
Bu güne kadar birçok farklı danışanımın koçluk seanslarında inanç kalıplarını ortaya koyan söylemlerinden ve koçluk seansları içinde yenilenen kararları ile söylemlerinden kesitler paylaşacağım. Gözlemlemeni ve sorularla kendini fark edebilmeni sağlamayı umuyorum.
“…Deneyimlenmemiş bir yola girmek, ustası olmadığım çok bilmediğim bir konuya dalmak gibi adımlarım ve ne zaman riskler alsam hep pişman oldum. Yine ona dair hayaller kurup ardından yine kırılmak istemiyorum…”
“…Finansal sıkıntılarım ve sorumluluklarım yetmezmiş gibi bir de ilişkimde zorluklar yaşıyor olmam beni çok yordu. Artık tüm ilişkilerimde çıraklıktan vazgeçiyorum. Keskin bir başlangıç yapmaya ihtiyacım var. Artık uyandım, aydınlandım ve yaşamımda zorlandığım ne varsa onarmak istiyorum. Tam her şey düzeldi oh diyeceğim hemen ardından her şey ters gitmeye başlıyor. İş yerimde maruz kaldığım mobinglere artık dayanamıyorum. İstifa edersem kaybedeceğim ve ben hep kaybediyorum…”
“…Benim için gitme zamanı geldi…ben kendime güveniyorum bu kadar üzülmeme gerek yok ben böyle bir üzüntünün içinde olmak istemiyorum artık…melankolik duygular kötü anlar içinde olmak istemiyorum…içinde bulunduğum bu durumdan çıkmak istiyorum. Doğru zamanı beklerken geçen zamanımla yine kendimi erteliyorum. Planlarımı hiçbir zaman hayata geçiremiyorum…”
Tam burada Buddha’nın bir sözünü hatırlatmak isterim ; “ Sonunda üç şey önemlidir , ne kadar sevdiğin, ne kadar nazik yaşadığın ve senin yazgında olmayan şeylerden nasıl zarafetle vazgeçebildiğin…” Yaşamınızda ister aileniz, ister mutsuz olduğunuz işiniz, ister bitmek istediğiniz ilişkiniz isterseniz de artık devam edemeyeceğiniz dostluklarınız olsun bu üç şey sizin için önemli olsun.
“…Ben onu gerçekten tanıyor muyum sorguluyorum. O çok maske taktı bana ,ruhum duymuyor ,arka planda bir çok şey var. Bana yaptığı sahtekarlıklar, ortaya çıkan yalanlar, aldatmadalar, canımı sıkan şüpheler… Ben vazgeçemiyorum ama devam da edemiyorum…”
Yaşamınızda planladığınız hedeflerinizde hayatın size getirdiği beklenmedik sürprizler neler?,
Bu sürprizler hayatınızı nasıl değiştirdi?,
Beklenmedik durumlarla karşılaşan sen nasıl tepkiler verir?,
Şimdiye kadar hangi hayallerinizden vazgeçtiniz?,
Hayallerinize ulaşmanızda sizi engelleyen şeyler nelerdi?
Danışanlarımdan dökülen sözler
“…Mücadeleye girmeye hazırım ancak mücadeleye girmek bir şeyleri başlatmak saklandığım yerden çıkmak ve kendimi ifade etmek kendi sınırsızlığımı benden beklenen ama yapmadığım düşüncelerimi savunma kısmı ile alakalı birden bir uyanışa geçtim. Benim de düşüncelerim değerli ,sen böyle yaptığında ben böyle düşünüyorum, sen böyle davrandığında benim şöyle düşünmeme sebep oluyorsun ,bundan dolayı savunmaya geçiyorum diye kendimi ifade etmeye karar verdim…”
“…Özgürleşme ihtiyacım var seninle tartışmak istemiyorum ancak tartışmamızın sebebi bu ve buna mecbur kalıyorum. Beni sürekli yönlendirmeyi sınırlamayı bırak, bana ne yaparsan mutlu olacağımızı söylemeyi bırak, ben artık senin oluşturduğun sınırların kuralların içinde kalmayacağım ,söylemek istediklerimi kısıtlayıp söyleyeceklerimi içimde tutmayacağım .Düşüncelerimi özgürce getireceğim ve bunu yaptığım için pişmanlık duymayacağım, gerekirse duygularımı düşüncelerimi bana hissettirdiklerini bir bir karşına geçip aktaracağım , Belki bunları sana ifade ederken biraz beklemediğin durumların içerisinde kendini bulabilirsin ve bu bizim aramızda bir gerileme yol açabilir sorun değil ama ben artık hiçbir şey i içimde tutmayacağım…”
“…Benim mutluluğumu benim uykusuz olmamı huzursuz sağlıksız olmamı sağlayan ne varsa hepsini üstümden atacağım dolayısı ile ben düşüncelerimde bir devrim başlatacağım. Bir kez de kendini benim yerime koy, benim ne hissettiğimi anla, bir kez de benim gibi düşün .Hiç böyle düşündüğünü bilmiyordum dediğin durumlar yaşayabilirsin…”
“…Artık seni etkileyen geçmişinden kurtul ,bu etkileri bırakıp yeni bir başlangıç yapabilirsin. Tamam ben artık netleştim, yapmam gerekeni gördüm, artık düşüncelerimde sıkıntılar uykularımda kabuslar yok.Duygularımı ifade etmek sevginin saflığını masumiyetini yaşamak mutlu hissedeceğim bir süreci yenilemek istiyorum .Uzlaşmak, konuşmak ,tartışmalara son vermek ,sorunları geride bırakmak, bir şeyleri çözmeye adım atmak ,düşünce ve hislerimdeki gücü görmek istiyorum.Tabii ki planlamak hayatta bir plan içerisinde olmaya çalışmak çok değerli .Daha farklı birbiriyle hareket etmek çok güzel …”
İlişkilerinizde özellikle karşınızdaki kişi için anladım bu yüzden böyle davranıyormuş diyerek kabullenmenizde onun yüklerini almadığınız dan emin olun ,kendinzi değerli hissetmek için başkalarının yüklerini almayın. Kendi öz değerinizin farkına varın. Bu açıdan, bu yükleri omuzlarınıza almanız size ağır gelir.
Size partneriniz bir şeyleri ifade edebilir, birlikte olmak istiyorum ama benim de sırtım da şöyle yükler var, sana izah etmek istediğim bir problemim var ,şöyle oldu böyle oldu hayatımda zorluklar var diyebilir ,size planlarından sıkıntılarından bahsedebilir ve sizde bu bahsettikleri yüzünden duygularını yüklerini üzerinize alabilirsiniz ancak bunu kendiniz için yapmayın .O hayatımda son kişi diye kendinize bunu yapmayın. Başka biriyle başlayıp, flört edip sıfırdan bile olsa biriyle çok güzel şeyler paylaşıp , çok mutlu olabilirsiniz.
Pekala siz de kendi özünüzde kendi halinizde yalnız da çok mutlu olabilirsiniz. Birini anlamaya çalışırken yük altına girmemek için, empati yapmadan empatik dinlemek üzerine verdiğim koçluk eğitimlerimde ,aktif dinleme becerisinin geliştirilmesine oldukça önem veririm . Bu tarz durumlarda muhatap olduğunuz her tür iletişim modelinde sorumluluk ve duygusal yük almamaya özen göstermelisiniz. İletişimde ilişkiyi daha mutlu hale getirmeye odaklı göstereceğiniz çabaya odaklanmak, sizi çözüme taşıyacaktır.
Kendinize koçluk yapıp sorun lütfen. Sizi sıkıştıran gizem nedir? Gizlediğiniz sakladığınız durumlar nedir? Bilinmesini istemediğiniz gerçeklikleriniz nedir? Şahsi meseleler, bir takım sırlar net bir karar almanızı engelleyen durumlar neler? Takılıp kaldığınız geçmişteki konularınız neler?dış etkenlerden bağımsız davranamadığınız, kendi kendinize karar veremediğiniz durumlar nelerdir? Kalbinizin derinliklerindeki o özgürlük ihtiyacı nedir?
” bir kadın olarak hayatıma gireni hak ettiği kadar sevmek, duyguları aşkı bol bol yaşamak ve göstermek istiyorum. Artık birini sevmek ve sevgimi göstermek istiyorum. Sevdiğim insanla aşk yaşamak istiyorum. Tutku arzu istek ile bütünleşmek ama içimde çok daha fazla sevgi olsa da hak ettiği kadarını yani adaletli olarak, dengede olacak şekilde göstermek istiyorum. Seviyor olsam da kendime haksızlık yapmak istemiyorum. Biraz daha politik olmayı öğrenmek istiyorum .Aldığım kadar sevgimi vermek istiyorum…”
Duyguların varlığı gibi duyguların ciddiyeti de önemlidir. Duygulara yatırım yapmak denildiğinde ne anlıyorsunuz?
Zorlukları aşmak
Zorlukları aşmak ,engellerle mücadele etmek, bu sorunların sonlandırılması, bitirilmesi gereken durumlar, kararları eyleme geçirmek , adalete direnmek ve destekleyecek güçlendirecek adımlarla devam etmek…
Dağları yerinden oynatırken, çiçeği incitmemek değerlidir . İncitmemek ve incinmemek hassasiyetine önem vermek gerekir. Birinin sorumluluğunu veya görevini üstlenirken , onun kendi yapabilme ihtimalini göz önünde bulundurmak çok önemli kolaylıklar sağlar.
Anlayış şefkat ve hoşgörü gösterebiliriz ancak onun yapması gerekenleri yapmamalıyız. Okulda çocuğunuza ödev veriliyor ama o ödevi siz yapıyorsunuz gibi düşünün. Bu konularda dikkatli bir dengede olmak çok önemli. Birine yardım edeceğim derken onun yüklerinin hepsini alarak kendi hayatımızı ertelemek gibi bir hataya düşmemek kendimiz için oldukça önemli.
Ani kararlarla eylemlerde bulunmadan önce kendinizi anlamaya düşünmeye ve netleşmeye zaman verin. Büyük bir coşkuyla hareket edip, ben ne yapıyorum diyerek kendinizi kurban rolüne sokmaya başlayabilirsiniz. Ay çok güldük başımıza bir şey gelmesin diyenler neden başınıza kötü bir şey gelsin ? Ya yüksek duygusal enerjiniz size mutluluklar yaratacaksa…
Lütfen düşünün; yıllarca yaşamış olduğunuz deneyimlerin veya etrafınızdan satın aldığınız tecrübelerin oluşturduğu inanç kalıplarının bilinçaltınızda nasıl kökleşerek yaşamınıza hükmettiğini fark edin. Motivasyona sahip olduğunuz hayallerinizi, kararlarınızı ve eylemlerinizi nasıl sabote ettiğini görün.
Yaşamaktan mutlu olmadığınız yaşam alanlarınızın size nasıl hissettirdiğini anlayın. Geçmişten nasıl kurtulacağınızı ve motivasyonunuzu düşüren şeyleri konu aldığım youtube videolarımı mutlaka izleyin.
Bir önceki blog yazımız, “Koçluk Soruları”