Uluslararası Koçluk Federasyonu Güncellenmiş Temel Yetkinliklerin Koçluk Seanslarıyla Bütünleştirilmesi
Koçluk hızla büyüyen bir sektördür. Aynı zamanda regülasyona tabi değildir, yani, almış oldukları eğitimin derecesi ne olursa olsun, herkes kendisine koç diyebilir. Dünya çapındaki araştırmalar, koçluk sektörünün güvenirliğine yönelik en büyük tehditlerden birinin eğitimsiz koçlar olduğunu doğrulamaktadır. Bu nedenle, koçların yetkilendirilmelerinin dünya çapında önde gelen koçluk organizasyonları tarafından sağlanması giderek daha çok önem kazanacaktır.
Diğerleri arasından öne çıkan üç koçluk kuruluşu, Avrupa Yönderlik ve Koçluk Derneği (EMCC), Association for Coaching (AC) ve Uluslararası Koçluk Federasyonu (ICF)’dur, aralarında ICF en büyük ve en fazla sayıda ülkede temsil edilen organizasyondur. Dünyadaki çoğu unvanlı koç, ICF üyesidir.
Akredite Üye Koç (ACC), Akredite Profesyonel Koç (PCC) veya Akredite Master Koç (MCC) ICF unvanına sahip olan koçlar ICF Temel Yetkinliklerinde yeterlilik göstermelidir. ICF 1995’te kurulduğunda, 11 temel yetkinlik geliştirildi ve bunlar 25 yıl boyunca koçluk sektörüne destek oldu. Dünya çapında yapılan geniş tabanlı ve kapsamlı bir koç anketinden sonra, bu yetkinlikler 2019’un sonunda güncellendi ve artık sekiz yetkinlikten oluşan bir liste olarak sunuluyor.
Etkili bir koçluk seansı yalnızca yetkinliklerin, özellikle de listedeki sıralarıyla, isimlerini saymak değildir. Tüm yetkinlikler önemli olsa da, yetkinliklerin koçluk seanslarıyla esnek ve doğal bir şekilde bütünleşmesini sağlamak için önemli olan bir akış vardır.
Aşağıdaki Diyagram bu akışla ilgili kişisel görüşümü yansıtıyor. Bu yazıda, müşteri için mümkün olan en yüksek verim ve dönüşümü sağlayacak bir koçluk seansında temel yetkinliklerin akış sırasından bahsedeceğim. Ek olarak, ICF tanımına bağlı olarak yetkinliklerin her birini tanımlayacağım ve bunların bir koçluk seansı veya seanslar dizisiyle nasıl bütünleştirildiğini detaylandıracağım.
Koçluk Seansında Temel Yetkinliklerin Akışı
Etik Kuralları Uygular (TY2)
Koçluk etik standartlarını anlar ve bunları tutarlılıkla uygular.
Bu ilk temel yetkinlik, müşteriler ve diğer ilgili şahıslarla olan tüm ilişkilerimizde açıklığı ve güvenilirliği korumakla ilgilidir. Aynı zamanda müşteriye: kim olduklarına, geçmişlerine, değerlerine ve inançlarına karşı duyarlılık göstermekten bahseder.
Koçluk etik standartlarını anlamak ve bunları tüm koçluk etkileşimlerinde uygun şekilde uygulamaktır. Bu amaçla, ICF unvanlı koçlar ICF Etik Kuralları’na aşina olmalıdır. Bu yetkinlik aynı zamanda, koçluğun yürütülme şekline ICF’nin koçluk tanımının yansıtılmasını sağlamayı da içerir:
Koçluk alanların, kişisel ve profesyonel potansiyellerini en üst seviyeye çıkarmak için esinleneceği, düşündürücü ve yaratıcı bir ortaklıktır.
Temel yetkinlikleri bir koçluk seansı veya seanslar dizisine tam olarak entegre etmek için koçluk ilişkisi bir ortaklık ilişkisi olmalıdır.
İş birliği, koçluğu danışmanlık ve mentorluktan ayıran şeydir. Bir danışman, belirli bir konuda uzman tavsiyesi verir. Bir mentor ise bilgi ve deneyime dayalı, süregiden bir ilişkisel odakla danışmanlık sağlar. Hem danışmanlar hem de mentorler bir şekilde uzman olarak algılanır. Koçluk ilişkisinde bir koç, koçluk beceri ve uygulamaları konusunda uzmandır, ancak müşteri kendi hayatının uzmanıdır. Koçun rolü, müşterinin potansiyelini – kişisel ve profesyonel olarak – ortaya çıkarmak için müşteriyle iş birliği yapmaktır.
Bir koçluk ilişkisi içindeki iş birliğini tanımlamak için sıklıkla kullandığım bir metafor, sürücü ve yolcu metaforudur. Koçlukta müşteri her zaman sürücü koltuğundadır. Ön koltukta oturan biri olarak, koç müşteriyi arabayı sürerken gözlemleyecek ve neden belirli bir yönde seyahat ettiğini dinleyecektir. Koç:
- etrafa ilişkin yorumlarda bulunabilir;
- yol ayrımında sürücünün hangi yöne gideceğine karar vermesinde yardımcı olabilir;
- sürücüye sürüş becerisinin gelişimi konusunda farkındalık kazandırabilir;
- bazı yolların seyrinde duydukları güvensizliğin nedenini ortaya çıkarabilir;
- yeni bir güven düzeyi benimsemek ve sürücü becerilerini geliştirmek için nelerin değişmesi gerektiğini netleştirmeye yardımcı olabilir;
Ancak, müşteri sürücü koltuğundadır ve nihayetinde nereye, nasıl gidileceğini o seçer.
Birçok müşterinin daha önce rehberlik, mentorluk ve/veya danışmanlık deneyimi olabilir ve koçluğun ayırt edici özelliklerinin farkında olmayabilirler. Bu nedenle koçluk ilişkisinin başında koçun koçluğu ve özellikle de ortaklık kavramını tanımlaması çok önemlidir. Koçluk ilişkisi birden fazla seans içeriyorsa, bunun sonraki seanslarda tekrarlanması ve pekiştirilmesi gerekebilir.
Koçluk ve diğer yardımcı meslekler arasındaki ayrımın ve özellikle de ortaklık kavramının sürdürülmesi, koçluk zihin yapısının içselleştirilmesi için çok önemlidir.
Koçluk Zihin Yapısını İçselleştirir (TY2)
Açık, meraklı, esnek ve müşteri merkezli zihin yapısı geliştirir ve sürdürür.
Güncellenmiş temel yetkinlikler içinde, daha önce ima edilse de temel yetkinlikler içinde açıkça yer almayan, tamamen yeni olan tek yetkinliktir. ICF’ye göre, bu yetkinlik aşağıdakileri içerir:
- Müşterinin kendi seçimlerinden sorumlu olduğunu kabul eder.
- Bir koç olarak sürekli öğrenme ve gelişimini devam ettirir.
- Koçluğunu geliştirmek üzere sürekli geribildirim alabileceği pratikler yapar.
- Kültürün ve farklı bakış açılarının kendisi ve diğerleri üzerindeki etkisinin farkında ve açık olur.
- Farkındalıklarını ve sezgilerini müşterilerinin yararına kullanır.
- Kendi duygularını yönetme becerisini geliştirir ve sürdürür.
- Seans öncesi zihinsel ve duygusal hazırlık yapar.
- Gerektiğinde dış kaynaklardan yardım ister.
Devam etmekte olan ortaklık görüşmelerinde müşterilerle tam olarak etkileşimde bulunmak için, koçların kendilerini kişisel gelişimlerine adamaları gerekir. Kişisel mantralarımdan biri, koçluğun asıl gücünün, koçun kendi kişisel gelişim ve dönüşümünün taşmasıyla gerçekleştiğidir.
Seanslara zihinsel ve duygusal olarak hazırlanma taahhüdümüz, müşterilerimiz için ve onlarla birlikte tümüyle anda kalabilme kapasitemize ayna olacaktır. Müşterilerimizle ne kadar mevcut olursak, onlarla ortak olma duygusu da o kadar güçlenecektir.
Kendi gücümüzün, gelişim alanlarımızın, değerlerimizin ve önyargılarımızın farkında olmadan kendimizle mevcut olmadıkça, müşterimizle anda kalamayız. Müşterilerimize ve koçluk görüşmelerine getirdiklerine tümüyle odaklanmak, dünyamızda olanlarla bilinçli olarak bağlantımızı kesmek anlamına gelir. İdeal olarak koçlar, bir koçluk seansından önce durmak, düşünmek ve kendileriyle mevcut anda olmak için biraz zaman ayırmalıdır.
Kendi dünyalarında olup bitenlerle dalgın bir şekilde seansa koşarlarsa, müşterileri için ve onlarla birlikte tam olarak anda olmayacaklardır. Bu özdüşünüm ve kişinin kendine özgü farkındalığı, müşterilerimizle tamamıyla anda kalma yeteneğimizi doğrudan etkileyecektir.
Koçluk zihin yapısını içselleştirmek ve özellikle bilinçli geribildirim alabileceği bir pratik geliştirmek, müşterilerimizle konumumuzu sürdürme kapasitemizi belirler.
Konumunu Sürdürür (TY5)
Açık, esnek, sağlam ve güvenli bir koç konumunu içselleştirerek müşteriyi tümüyle kapsayacak farkındalıkta ve anda kalır.
Tüm yetkinlikler eşit öneme sahip olsa da, konumunu sürdürebilmemiz sallantıdaysa diğer yetkinliklerin etkinliği azalacaktır. Koçlukta mevcudiyet, müşterinin sözlerine, beden diline, ses tonuna ve duygularına odaklanarak müşterinin tamamen farkında olmak anlamına gelir. Bu, kendi gündemimizdekilere değil, tamamen müşterinin gündemindekilere odaklanmaktır. Müşterinin bir şey söylediği, ve söylediği şeyin kendi deneyimimizde paylaşmak için can attığımız bir şeyi tetiklediği zamanlar olabilir. Paylaşmak istediğimiz harika içgörüler veya sormak istediğimiz sorular olabilir. Ancak, zihnimizin buna odaklanmasına izin verdiğimiz an, artık müşterilerimizle tam olarak anda kalamayız– seans bizimle alakalı olur, müşterimizle değil.
Sürece güvenin! Müşterinize odaklanın, onu dinleyin. Müşteriniz daha çok önemli bilgi paylaşmak üzereyken, siz sormak istediğiniz soruyu veya yapmak istediğiniz yorumu düşünüyorsanız, bu fırsatı kaçırırsınız. Sorularınız ve içgörüleriniz değerliyse, zamanları geldiğinde akıvereceklerdir.
Koçların tümüyle anda olma yeteneği, müşterilerini etkin dinleme kapasitelerini doğrudan etkiler. Tümüyle anda olmadan, koçların müşteriye yardımcı olacak önemli bilgileri kaçırmaları veya bunları kendi gündemleri, dünya görüşleri, önyargıları vb. yoluyla duymaları muhtemeldir.
Etkin Dinler (TY6)
Müşterinin söylediklerine ve söylemediklerine odaklanarak, kendisini bütünsel olarak ifade etmesini destekleyerek dinler.
Söylenenleri ve söylenmeyenleri duymak için, koç sadece kelimeleri dinlemekle kalmaz, aynı zamanda sesin tonunu, yükselip alçalmasını, duygusal enerji ve beden dilindeki değişimleri de dinler.
Koçlar sadece ‘ne’yi değil, aynı zamanda ‘kim’i de dinlemelidir. Müşteriler deneyimlerini paylaşırken, kim oldukları hakkında neler duyuyoruz? Hangi güçlü yönleri, harika nitelikleri duyuyoruz? Hangi sınırlayıcı inançları duyuyoruz?
Koçlar olarak öğreniciyiz ve kendimizi birden fazla düzeyde bilinçli olarak dinlemek üzerine eğittiğimizde, müşterilerimiz hakkında, – nasıl düşündüklerini, onlar için neyin önemli olduğunu, neye inandıklarını, nasıl hissettiklerini – dönüşümsel düzeyde koçluk için önemli olan her şeyi öğrenebiliriz.
Etkin dinleme, itimat ve güven oluşturmak, anlaşmalar oluşturmak ve sürdürmek, farkındalık yaratmak, ve müşteri gelişimini kolaylaştırmak için kritik öneme sahiptir.
Etik kuralları uygulama, koçluk zihin yapısını içselleştirme, konumunu sürdürme, ve etkin dinleme Temel Yetkinlikler’i bu sıra ve akışta mevcut olduğunda, geriye kalan yetkinliklerin koçluk görüşmesine yansıyacağı çok güçlü bir temel oluşur.
İtimat ve Güven Oluşturur (TY4)
Güven verici ve destekleyici bir ortam sağlayarak müşterinin özgürce paylaşım yapması için alan açar, iş birliği yapar. Karşılıklı saygı ve güven ilişkisini sürdürür.
İtimat ve güven oluşturmak zaman alır. Müşteriler, koçların seansta tamamıyla anda olduklarını, söylediklerini ve söylemediklerini duyduklarını, sorular sorduklarını ve kendileri için yeni farkındalıklar yaratan içgörüler paylaştıklarını hissettiklerinde, koçlara olan güvenleri artacaktır. Bu genellikle müşterilerin ayrıntılı bir paylaşım yapmasıyla sonuçlanır ve daha fazla keşif, daha fazla farkındalık ve daha derin bir dönüşüm için fırsat sağlar.
Zaman alsa da, koçlar bu itimat ve güveni koçluk seansında söylenen ilk sözlerden itibaren oluşturmaya başlamalıdır. İtimat ve güven düzeyi, koçun müşteriye içten ilgi gösterebilmesiyle doğrudan bağlantılı olacaktır. Güvenin yaratılması, müşterinin sürücü koltuğunda kalmasına izin veren koça da bağlıdır.
Örneğin, bir koçun soruları, müşterinin derin ve kişisel bir şeyi açmasına neden olabilir. Bilge ve “anda kalan” bir koç, hemen başlamak ve derine inmek yerine, müşterinin paylaşımının derinliğini kabul edecek ve bunu daha fazla keşfetmek mi yoksa başka bir yöne mi gitmek istediğini soracaktır. Bu tür bir iş birliği, koça olan güveni güçlendirecek ve müşterinin kendini açmak için güvende hissetmesini daha derin bir düzeyde sağlayacaktır.
Koç, müşteriyi kendisinin katkılarına herhangi bir şekilde karşılık vermeye davet ettiğinde itimat ve güven de güçlenir. Gözlemlerimize “katılır mısınız?” gibi ifadeler iliştirmek; “Bu size uygun mu?”; “düşünceleriniz nedir?” vb., müşteriye paylaştığımız şey hakkındaki görüşlerinin değerini aktarır.
Anlaşmaları Oluşturur ve Sürdürür (TY3)
Müşteri ve ilgili paydaşlar ile koçluk sürecine, koçluk ilişkisine, planlamasına ve hedeflerine ilişkin açık ve anlaşılır anlaşma oluşturmak için iş birliği yapar. Tüm koçluk süreci için olduğu gibi her bir koçluk seansı için de anlaşmalar yapar.
Çoğu zaman olduğu gibi, koçluk üç, dört, altı veya daha fazla seanstan oluşan bir paket olarak sunuluyorsa, ilk seansta belli miktarda bir zaman müşterinin koçluk için önerilen genel hedefini belirlemeye ayrılabilir. Deneyimsiz koçlar bu süreci aceleye getirebilir ve sonucu ilk seansın en başında belirlemeye çalışabilir.
Burada sorun, müşterinin yalnızca o anda bilinçli olarak farkında olduğunu ifade edebilecek durumda olmasıdır. Oysa koç dinleme, sorgulama, keşfetme ve böylece daha derin bir farkındalığın oluşması için zaman tanırsa, müşteri konu hakkında daha bilinçli bir anlayışa sahip olacaktır ve bu sonucun nasıl açığa çıkacağını büyük olasılıkla etkileyecektir.
Genel bir sonuca ek olarak, koçun her bir bireysel koçluk seansında neyi başarmak istediklerini belirlemede müşteriyle iş birliği yapması çok önemlidir. Bu aceleye getirilmemelidir, çünkü sonuç ve başarı ölçütlerinin belirlenmesinin seasın üçte birini kaplaması olağandır. Koç farkındalık yaratıyor ve sonucu takip ederken müşteriden keşfedilebilecek daha fazla bilgi aktarılıyor olduğundan, bu süre zarfında koçluk hala devam etmektedir. Koçluğun bir önsözü yoktur – koçluk seansta ilk söylenen sözlerle başlar.
İster genel sonucu ister bireysel bir seasın sonucunu belirliyor olun, başarı ölçüt(ler)ini belirlemek de oldukça önemlidir: müşteri sonuca ulaşıldığını nasıl bilecek? Ölçüt ne kadar spesifik olursa, müşterinin sonuca ne ölçüde ulaştığı konusundaki farkındalığı o kadar yüksek olur. Bununla birlikte, koçların müşterinin genel yaklaşımıyla uyumlu bir ölçüt aradıklarından emin olmaları önemlidir.
Örneğin, kinestetik bir müşteri, ölçüt olarak 6 ardışık adımdan oluşan, somut bir liste istemeyebilir. Koçlar, “Bu sonuca ulaştığını nasıl bileceksin?” diye sorduğunda, “Hissedeceğim” diyebilirler. Bu sıkıntı değildir, ancak daha fazla belirginlik elde etmek için biraz daha araştırın: “Peki bunu nerede hissedeceksiniz?” Göğsümde, içgüdüsel olarak vb. diyebilirler. Müşteri ve koçun artık belirli bir ölçütü vardır!
Farkındalık Yaratır (TY7)
Birden fazla bilgi kaynağını bütünleştirme, doğru bir şekilde değerlendirme, müşterinin farkındalık kazanmasına ve böylece üzerinde anlaşmaya varılan sonuçlara ulaşmasına yardımcı olacak yorumlar yapma yeteneğidir.
Bu farkındalık, temelinde basit ama güçlü sorular sormak, içgörü paylaşmak, müşterinin konuşulanları işlemesi için alan açmak ve metaforların keşfi dahil olmak üzere birçok şekilde yaratılabilir.
Koçların sorduğu sorular ve paylaştıkları içgörüler/gözlemler/araçlar müşteriler için ‘aha’ anları yaratabilir. Bu anlar, müşterinin paylaştığı şeylerin yanı sıra, ses tonu ve beden dilinde fark edilebilir. Bununla birlikte, bu farkındalığın ne olduğu hakkında bir varsayımda bulunmamak önemlidir.
Eğitim ve deneyimlerinin ilk aşamalarındaki bazı koçlar, müşterilerinin sesindeki ‘aha’ anını duyduklarında, müşterinin öğrendiğini düşündükleri şeyi aceleye getirme ve özetleme eğilimindedir. Ancak koç, “bu bir ‘aha’ anı gibi görünüyor, şu an ne öğreniyorsun?” ya da “ne keşfettin?” vb. gibi bir şekilde yanıt verdiğinde, müşteri için çok daha güçlü bir an olacaktır. Bu gibi sorulardan sonra müşteri yeni ulaştığı farkındalığından bahsetmelidir.
Bu müşterinin dönüşümünü desteklemeye yardımcı olur ve koçluk seansının geri kalanında izlenecek yol için belirleyici bir konumda olabilir. Örneğin, koç şunu sorabilir: “Başarmak istediğiniz şeye doğru ilerlerken, bu yeni öğrendiklerinizi biraz daha keşfetmek yardımcı olur mu, yoksa başka bir yöne mi gitmek istersiniz?“
Bu, müşterinin sürücü koltuğundaki konumunu açık bir şekilde sürdürmesini sağlar (müşteri ile iş birliği yapmak). Koç, müşterinin yeni öğrendikleri olduğunu düşündüğü şeyi özetlerse, bu durum seansın müşteri yerine koçun belirlediği yönde devam etmesi riskini taşır ve daha fazla ve daha derin farkındalık yaratma fırsatları tehlikeye atılabilir.
Güçlü sorular
Çoğunlukla açık uçlu, kısa ve öz olan, müşterinin paylaştıklarını karşılayan sorular, yalnızca anlaşmayı güçlendirmekle kalmayacak, aynı zamanda müşteriyi daha derin bir düzeyde düşünme ve yanıt vermeye yönlendirecek, ve onları bilinçli farkındalığın sınırlarının ötesine taşıyacaktır.
Güçlü sorular, etkili bir şekilde oluşturulmuş ve dil bilgisi kurallarına uyan, edebi şaheserler olmak zorunda değildir. Bazen en çok çağrışım yapan sorular oldukça basittir: hayatınızda sizin için neler oluyor?; ne hissediyorsunuz?; bu sizin için ne anlama geliyor?; bunun kanıtı var mı?, vb.
Çift anlamlı sorulardan kaçınılmalıdır. Bazen koçlar bir soru sorarken bunu yansıtmanın daha iyi bir yolunun farkına varıp, müşteri ilk soruya cevap verme şansı bulamadan başka bir soru sorarlar. Bu durumda müşteriye ilk soruya cevap verme fırsatı vermek daha doğrudur. Gerek duyulursa takip eden bir soru her zaman sorulabilir.
Sessizliğin hediyesi
Müşteriler “bu harika bir soru!” diye yanıt verdiğinde ve yanıtlamaları zaman aldığında, koçlar müşteriyi bilinçli düşünme sınırlarının ötesine taşıdıklarını bilirler, hazine tam da buradadır! Sessizliğe izin verin! Bir sonraki soru veya gözleme geçmeden önce düşünmeleri ve cevaplamaları için onlara zaman verin. Büyük farkındalık genellikle koç hiçbir şey söylemediğinde yaratılır ve müşterinin düşüncelerini sözlü olarak işlemesine izin verir.
İç görü paylaşma
Güçlü sorular sormak, farkındalık yaratmanın önemli bir yolu olsa da, koçun katkıları, doğru olma konusunda herhangi bir bağlılık olmaksızın sunulmaları koşuluyla, hafife alınamaz. ICF PCC Belirleyici Faktörler’inden biri farkındalık yaratmayı şu şekilde ifade ediyor: Koç – hiçbir bağ kurmadan – gözlemlerini, sezgilerini, yorumlarını, düşüncelerini veya duygularını paylaşır ve müşterinin sözlü veya tonal keşif çağrısını kabul eder.
Bazı koçlar, müşteriye liderlik ediyor olabilecekleri veya kendi gündemlerini empoze edebilecekleri endişesiyle kendi içgörülerini paylaşmaktan çekinirler. Müşteri yanıt vermeye çağrıldığı ve koç müşterinin yanıtını kabul ettiği sürece, bu durum, koçluk alanı içindeki gerekliliği bir yana, aynı zamanda farkındalık yaratmada bir hayli yardımcı olabilir.
Metaforun gücü
Müşterilerin metaforlarını gözlemlemek ve bunları müşteriyle ortaklaşa keşfetmek, farkındalık yaratmanın çok etkili bir yolu olabilir. Bazı uzmanlar, metaforların bilinçli ve bilinçsiz zihnimiz arasındaki sınırda yer aldığına inanıyor. Bu nedenle, metaforun keşfi için müşteriyle iş birliği yaparsak, müşterinin düşünüş şekli, eylemleri ve elde ettiği sonuçlar değişebilir.
Örneğin, koçluk görüşmesi sırasında bir müşteri, “Bir tuğla duvara çarpıyormuşum gibi hissediyorum” diyebilir. Koçun olası bazı yanıtları: “Bu tuğla duvar nasıl bir şey?”; “Tuğla duvarın diğer tarafında ne var?” “Tuğla duvara ne olmasını isterdiniz?” “Tuğla duvarı kaldırmak için hangi kaynaklara ihtiyacınız var?”; “Duvarı kaldırmak için hangi adımları atmanız gerekiyor?” olabilir. “Etkin dinleme”de (Temel Yetkinlik 6), müşterilerin metaforlarını dinleme ve keşfetme gücünü hafife almayın.
Müşterinin Gelişimini Kolaylaştırır (TY8)
Müşterinin farkındalıklarını ve içgörülerini eyleme geçirmesi yönünde müşteriyle iş birliği yapar. Tüm koçluk süreci boyunca müşterinin özerkliğini destekler.
Koç, sorular, gözlem, sessizlik ve/veya metaforların keşfiyle yeni bir farkındalık yaratmak için müşteriyle iş birliği yaptığında, koçluk görüşmesinin bir sonraki ve son aşaması, bu yeni farkındalığı yaşamlarına yerleştirmeleri ve onunla bütünleşmeleri için müşteriyle iş birliği yapmaktır.
Bu çeşitli şekillerde olabilir:
Müşterinin başarmak istediği şeye doğru ilerlemenin keşfi.
Seans sırasında, seansın gittiği yönden memnun olduklarından veya farklı bir şey konu almayı isteyip istemediklerinden emin olmak için müşteriyle görüşmek faydalı olacaktır. Bu hem müşteri hem de koç için faydalıdır. Müşteri için faydalıdır çünkü sürücü koltuğunda olduklarını bir kez daha teyit ederler, böylece itimat ve güven güçlenir (Temel Yetkinlik 4). Koç için de faydalıdır çünkü konuşmanın yönünü veya değişim ihtiyacını teyit eder. Keşfettiğimiz şeyin müşteriye yarar sağlayıp sağlamadığını tartamadığımız zamanlar olabilir ve bu nedenle tahmin etmek yerine sorabiliriz.
Seansın sonuna doğru, koç, müşterinin seans için belirtilen sonuca ulaştığına inanıp inanmadığını sorgulayarak tekrar kontrol edecektir. Başarı ölçüt(ler)ini tekrar gözden geçirmek, seansta başarmayı umduklarını ne ölçüde başardıkları müşterinin bilinçli farkındalık kazanmasına yardımcı olacaktır.
Seans içinde müşterinin öğrendiklerini keşfetmek
Daha önce söylediklerimi yineleyerek, seansta başarıldığına inandığım şeyin özetini yapmıyorum. Benim algıladıklarım müşterimin algıladıklarından farklı olabilir; bunun benimle alakalı değil, müşterimle alakalı olduğu göz önüne alarak onlara seansın ne açından değerli olduğunu soruyorum. Bunu nasıl yapabileceğimize dair örnekler:
- görüşmemiz sırasında ne öğrendiniz (’ne‘)?
- kendiniz hakkında ne öğrendiniz (’kim‘)?
- bu seansta ne gibi yeni içgörüler edindiniz?
- sizin için temel ‘aha’ anları nelerdi?
İfade tarzı önemli değildir, ancak hem koç hem de müşteri için geçerli olan durumu yansıtmalıdır. Seanslarda öğrendiklerini – durumları ve kendileri hakkında – sözlü olarak ifade etmek, meydana gelen gelişimin bilinçli farkındalığını sağlar. Bu nedenle bu adım, gelişim ve değişimi kolaylaştıracak, harekete geçme güvenini ve motivasyonunu sağlayabilir.
Aksiyon adımlarının tasarımı, hedefler, devamlı düşünüm ve sorumluluk
Bu, yeni öğrenilenlerin gelişimi kolaylaştıracak şekilde, nasıl uygulanacağına karar vermek için müşteriyle iş birliği yapmaktır.
- bu yeni farkındalığı güçlendirmek için ne gibi hareketlerde bulunabilirsiniz?
- bu değişimi yaratmak için hangi hedefleri belirlemeniz gerekebilir?
- bu farkındalığı genişletmek için neye ihtiyacınız olabilir?
- bu takip sürecinde sizi kim destekleyebilir (sorumluluk)?
- (ve eğer müşteri kendini sorumlu tutmaya karar verirse) bunu nasıl yapacaksınız?
Bunlar, koçun müşteriyle iş birliği içinde hareket etmek, kişisel ve profesyonel potansiyellerini en üst düzeye çıkarmak için daha fazla düşünce, değişim ve gelişime teşvik etmek için müşteriye sorabileceği sorulardan örneklerdir.
Sonuç
Bu bilgiler, ICFWeb sitesinde kolaylıkla bulunabilir, bahsedilenlerin ICF Temel Yetkinliklerinin her birinin kapsamlı bir açıklaması olması amaçlanmamıştır.
Yapmaya çalıştığım şey, bir koçluk seansı veya bir dizi seans içinde yer alan temel yetkinliklerin sıra ve akışının müşterilerde nasıl daha derin farkındalık ve dönüşüm ile sonuçlanabileceği konusunda biraz farkındalık yaratmaktır. Süreklilik ve pratikle, koçlar bu temel yetkinlikleri koçluklarıyla kendi koçluk tarzlarıyla uyumlu olan, akıcı bir şekilde bütünleştirmeyi öğreneceklerdir.
MCC Fatih Elibol
Makalenin İngilizce versiyonunu okumak için tıklayın
Bir önceki blog yazımız, “Karar Günü”