Taahhüt
Taahhütname, kelime anlamı ile bir şeyi yapmayı üstüne aldığını bildiren yazılı kağıttır. Taahhüt altına alınan kararların sorumluluğu üzerinden kişiye kişisel bir bakış açısı kazandıran, taahhüt etmenin ve taahhüt vermenin yaşamda yarattığı mucizevi gücü kişiye fark ettiren koçluk sürecinde yaşanan seans deneyimlerine geçmeden önce sana yine bir soru sorarak yazıma başlayacağım.
“ Kim olmadığını biliyor musun? “
Defalarca yazılarımda belirttiğim kendini tanımak, kendini bilmek ve kendini keşfetmek gibi kavramlara yakınlaştıran ancak sana bambaşka bir yön kazandıracak çözüm sorusunu hemen bir kağıda not al lütfen.
Şimdi okuyacağın bu blog yazımın sonunda şu an ihtiyaç duyduğun zorlandığın bir konuyu çözebilmeni umuyorum. Hadi gel kitabımda belirtiğim gibi gelecek bugün başlasın !
Güvensizlik, güven kırıklıkları, yıkılan inançlar, adaletsizlikler, alınan kararların tekrarlanan yıkımları, dengelerin kurulma ihtiyacı, haksızlıkların giderilmesi, telafi edilmeyi bekleyen durumlar derken ebeveyni ile derin sorunları olan bir danışanım “ elimden geleni yaptım ama olmadı, o bana hayatında yer vermedi, ben gidiyorum. Çok mücadele ettim, artık detayları sorguluyorum.” Dedi.
Ancak sözel söylemleri dışında tüm iletişim söylemleri ise, beklenilen müjdelere ve gelecek adalete olan gizli bir umuda tutunduğunu da belirtiyordu. “benim kadar sevmiyor mu, kariyer hırslarından çıkamayacak mı ?” dedi büyük sessiz çığlıkları…
Geçmiş sorunlar, ciddi kararlar alma, pasifliklerin son bulması, ikilem yaşanan konularda netleşmeye ve seçimler yapmaya gitmek, şartları zorlamadan, aceleci olmadan, ani kararlar vermeden, her açıdan düşünüp konuları farklı açılardan ele alarak kendine yeni sayfalar açabilecek bir potansiyeli yaratmak koçluk seanslarındaki konular arasındadır ancak bu oldukça farklıydı. Hayatı kutlamak ve hayata hediye vermek, değerli olmak ve değerli hissetmek, değer vermek ve değerli hissettirmek , zaman ve süreç isteyen yaşam deneyimlerinden sonra gelen kutlama!
Geçmişi tamamen değiştirmek gibi bazen her şey umutsuz görünüyor olabilir. Yaşanan benzer döngüler son bulmak zorunda olabilir, kişilerin içinde içsel çatışmalar yaşanıyor olabilir, hayal kırıklıkları ile mecburi sonlanması gereken durumlar olabilir, nihayetinde her zaman kararlar alınması gerekebilir, pasif içe dönme durumları olan birilerini anlamak gibi konular olabilir,… vb.
Birçok şey olabilir hayat bu ancak tüm bu süreçlerden çok güçlü çıkılabilir. Kendini çaresizliğe inandırma! Başkalarının hayallerine figüran olma! Yaşam hikayende başrol sensin!
Geçmişte yapılan ihanetler, sana söylenmiş olan yalanlar, sürekli ertelemeler, sürekli ertelenmeler, vazgeçişler, hatalı davranışlar, hiç olmaması gereken söylemler, suçluluklar, haksızlıklar, pişmanlıklar, inançsızlıklar, korkular, duygusal endişeler, suistimaller, duygusal ihmaller, seni kuşatan koşullar, vicdan muhakemeleri, sabır, umutlar, cesaretler, seçimler, mücadeleler, sahip çıkmak, ruhsal şiddet, psikolojik şiddet, … Evet hepsini sen yaşadın, evet hepsi sana yaşatıldı, evet hepsini sen de yaşattın, peki şimdi söyler misin, nasıl devam etsin hayatın?!
İlişkileri sağlıksız hale getiren, iletişimleri çıkmaza sokan, sonuçlandırma ve tamamlama için adım atmaktan kaçınma , özü sözü bir olmaktan uzaklaşmayla başlayan büyük girdaplar, net çizgilerle ilerlemeyen, aslında niyeti farklı, kalbinden geçeni sana açmayan , kalbinden geçeni sana farklı gösteren, aradaki o güzel harmoniyi bozan, aradaki güzellikleri hiçe sayan, kısıtlayan engelleyen, iletişimsizlikle seni sınayan, başladığı işi tamamlamayan, …vb. neler neler yaşadığın kişilerle yolu bilmediğin, sonunu bilmediğin, sözünü özünü bilmediğin, kimliğini bilmediğin, derinliğini bilmediğin sularda yüzmekten bıkmadın mı…
Boyunu geçen suda daha kaç kez panikle boğulmama mücadelesi vereceksin, bıkmadın mı… O günlere geri dönemeyebilirsin ancak alarm çalıyor duy lütfen.
İLİZYONDAN GERÇEKLİĞE GEÇİŞ…
YÜZEYSELLİKTEN DERİNLİĞE DOĞRU NETLEŞMEK…
YENİ BAŞLANGIÇ YAPMA VAKTİ…ALARM ÇALIYOR, ZAMAN GELDİ, ADIM ATMA VAKTİ GELDİ, UZUN BİR YOLA GİRECEĞİZ!
Çabuk alınan çabuk sıkılan , çocuksu eylemlerden çıkıp düzene girmek için önce sağlamlaştırmayı başaracağız. Korkunun ecele faydası yok, kim korkar hain kurttan ! Candan Erçetin şarkısını hatırla hemen aç müziğini hadi düş yola ve gülümse !
Potansiyelinin azını göstererek, çok azını kullanarak nereye varabildin ki…
Cool davranarak, soğuk davranarak, uzaklaşarak, ilgiyi üzerinde tutma stratejileri yaparak hangi ilişki türünde mutlu olabildin ki…
Hayat zarları attı, oyun başlasın dedi de ne oldu o riskli belirsizliklerde…
Güven kırıklığı, kalp kırıklığı, ilerlemede korkular kimin yaşam hikayesinde bir dönem olmadı ki…
Bazı eylemler zamanında yapılınca anlamlı olur, doğru haklısın ama olmadı ve hiç yapılmadı.
Geçmişte yapılması halinde mutluluk karşılıklı olacakken şuan kendini yeniden kaptırmaktan korkuyorsun ve duygularını arka plana atıyorsun, peki kalıcı bir ilişki güveni vermeden kendini emniyette tuttuğunu sandığın geçmişin tereddütlerini bırakamadan, hissettiğin duyguları bastırdığın gizemlilikte kalmaktan yorulmadın mı, kendi içinde sesinin duyulmadığını sandığın kendine sorduğun o soruyu hadi yeniden sor; ben bu ilişkileri niye yaşıyorum oysa ki ben kendimi iyi hissetmek istiyordum… Olmadı değil mi ?
Mutluluklarımız başkalarının ne yaptığına veya ne yapmadığına, ne söylediğine veya ne söylemediğine asla bağlı ve bağımlı olmamalı. Ağaçlar her mevsim yapraklarını değiştirir, köklerini değil. Üzerinde odaklanılması gereken yakın zamanda youtube kanalımda da paylaştığım;
DEĞERLER! SENİN DEĞERLERİN! DEĞERLERİN GERÇEKTEN SENİN Mİ?
Youtube videomu izlemen bu aşamada önemli.
Bir danışanımla seansta, yaşadığı ilişkisini konu alırken kendinde fark ettiği gerçeklik; Mekanik düşüncelerim ve mekanik kalbimle mutlu olamıyorum olmuştu.
Kendi kalbiyle bile kavga eden biri, sürekli başarı odaklı, kendini sürekli korumak isteyen, mantıkta kalmak isteyen, kalbine yenilmek istemeyen, duygularından korkan ama buna daha fazlada dayanamayan biri, içinde bulunduğu duygusuzluktan mutsuzluk durumundan nasıl çıkabilir?
Kendini güçsüz hisseden, sürekli soğuk bir görüntü çizen, kendisini saklayan, gerçek duygularını gizleyen biri ilişki içinde olduğu kişi veya kişilerle nasıl sağlıklı iletişimler kurabilir?
İçinde hep paylaşma isteği olan, duyguları alıp verme dengesini sağlamak isteyen, içten içe kendisini sorgulamaktan yorulmuş, karşısındaki kişilerden çaba görmeye ihtiyacı olan biri, yargılayıcı, kızgın, kırgın, depresif, beklediği ilgiyi görmedikçe kırılmış, yükselmiş öğrenmiş ve yol ayrımına gelmiş biri , mağrur ve mahsun haline yönelttiği , yaşamakta olduğum bana ne öğretiyor sorusuna sence ne der? Cevabı onu nereye taşır?
Kalbinin derinliklerinde cevabı biliyorsun, hissettiğin doğru…
Benzer bir hikayesi olan bir başka danışanıma kendi konusunda sordum; ilerleyeceğin yön nedir ve o yönün yolu nedir? Durdu ve uzunca düşündü ,su istedi, su bardağı ile oynadı, gözleri daldı, tekrar su içti, bekledi. Cevap verene kadar bende sakince bekledim çünkü adam o anda zihninde kavşaktaydı, önünde dört yön, her biri bir yol ama hangisi…
İçinde bulunduğumuz ruh hallerinde kendimize karşı şefkate geldiğimizde gerçek bir içsel özgürleşme başlar. Kendimize yarattığımız gizli bir engel alanı da sürekli strateji geliştirmeye çabalamaktır. Zekanı nasıl kullanacağına karar vermekte bir seans konusudur. Düşünsenize kalbini karartmış kurnazlık içinde çalışan bir zeka…
Kendi içindeki benlikle yüzleşmek! Yolu bulmak için çabalarken yapması gerekenleri yapmadıkça yokluk içinde kalmak… Her şeye bir bahane bulan, her şeye bir cevabı olan tarafını öldürmek… Değerlerimiz, karakterimiz, kişiliğimiz, taşıdığımız sıfatlardan unvanlardan, yaşam rollerimizden çok daha fazla değer taşıyor. Yaşamdan keyif almayı , gerçek ve kalıcı olan mutlulukları yaşamayı, hayatta sahip olunabilecek her şeyin en iyisini hak ettiğini bil.
Yön tahlili nasıl yapılır?
Duyguları dondurmadan, oyalamadan, oyalanmadan yönümüzü nasıl buluruz?
Sen kendini yetersiz gördükçe, öz değerlerini fark etmedikçe , kendini zaten tam ve bütün olduğunu anlamadıkça dengeye gelemiyor ve buna bağlı koşulları yaşamında oluşturarak yönünü bulamıyorsun. Sen olduğun halinle zaten mükemmelsin ve bunu yaşamının tüm alanlarında var etmen mümkün.
Tam o anda kapalı sandığın yollar senin lehine zaten açılıyor olacak. Öz değerlerinin farkında olan, öz güveni öz değeri öz saygısı yüksek olan herkes için maddi manevi her yönden tatmin olacağı , tüm kısıtlılıkların kalktığı bir hayat mümkün. GELECEK BUGÜN BAŞLAR kitabımda bunu nasıl mümkün kılabileceğini kendine nasıl koçluk yapabileceğini ayrıntıları ile yazdım, sorular sordum ve pratik uygulamalar paylaştım. Mutluluğu almaya hazır olun!
Bir seansımda danışanımın koçluk akışında geldiği noktada tanımlaması çok hoştu, “ Gökkuşağının tepesinde dönme dolapta mutluluktan uçup dans etmek…” yokluk duygusundan kurtulup doyuma ulaşmak müthiş bir A HA! anıydı. Akıl ve bilgelik yoluyla kaostan çıkmak hepimiz için mümkün.
“Kim olmadığını biliyor musun?” diye sormuştum bu danışanıma da ve seansın içinde verdiği cevaplarla olmadığı kişiden uzaklaşmayı denedi.
“ Ben kendi yolumda ilerlemeyi ve uzaklaşmayı seçiyorum, yol beni nereye götürür bilmiyorum ama yoruldum. Ben bir gemiye binip uzaklaşmaya niyet edeyim de bakalım yol beni nereye götürür. Hesap kitap yapmak istemiyorum, zorlamak zorlanmak istemiyorum, gözlemlemede kalmak istiyorum, sürecin son bulmasını istiyorum, susmak istiyorum. Koçluk gerçekten insanın kendi içiyle konuşmasıymış.”
Neler istiyorsun, neler istemiyorsun?
Neler değişir, neler değişmez?
Yol nereye götürsün isterdin?
Kendini bilme hali, kendini keşfetme ve tanıma hali aydınlandığın noktalarda kararlar vermeni sağlar. Hedefler belirlemeni sağlar ve o hedefleri taahhüt altına aldığında, zamanını belirlediğinde ve kendine söz verdiğinde niyet ve hayal olmaktan çıkar. Binlerce danışanım, sayısız öğrencim ve mentim, kendi süreçlerinde taahhüt etmenin ve taahhüt vermenin mucizesini yaşamıştır.
KARAR VERMEK! SON NOKTAYI KOYAN BİR KARAR VERMEK!
Su bardağını masaya bırakan danışanım soruya cevaplarını verir;
“Bir kavşağa geldim, dört yönlü bir kavşaktayım ve bir başlangıç yapmalıyım. Yolun sonu huzura ermek, kendi benliğime bir yolculuk, farklı yollar, sapaklar, yeni bir yön, yeni bir hayat ve gideceğim yol huzura çıkıyor. Kendi kutsal yolumda önümdeki bana sunulan dört yolu da değil, kendi yarattığım gizli yolu seçeceğim. İnsan bazen istese de kaçar yaşamak istediklerinden… “
“…yapamıyorum, korkularım var. Benlik duygusunu taşımak, kabuklarını kırmak, eski benden uzaklaşmak, eskiyi bırakmak ve yeniyi yeni beni kutlamak…”
“…geçmişte parça parça kırıldım, bu girdaptan kendimi çekip çıkarmak istiyorum. Affetmeliyim… KENDİMİ! “
“… gidilecek tek yer , gidilecek son yer… özgür irademle direksiyona geçmeliyim, kendi irademle kendi kararlarımı vereceğim! “
“… duygusal yaralarımı iyileştirmek istiyorum, canımın acıdığını bile bile bana aynı şeyleri yapanlardan uzaklaşacağım. Hamleler yapmalıyım. Kendi kötü huylarımı fark edip alışkanlıklarımı değiştireceğim.”
“ …bu durum acil değil diyerek beklettiğim ertelediğim kim varsa ne varsa başıma yıkıldı. Ötelediğim kendimi işe verdiğim tüm konuların temelinde korkularım varmış, şimdi anlıyorum hepsini havada belirsizlikte bırakmışım.”
“… eskiyi düzeltmeye çalışmak anlamsızmış, yerine yeniyi inşa etmek daha kolaymış. Tarafsızca gözlemleyeceğim…”
NEYİ OLDURAMIYORSUN, NELERİ OLDURABİLİRSİN?
SENİ DURDURAN NEDİR?
GERÇEKTEN NEYİ YAŞAMAK İSTİYORSUN?
BUNU NE MÜMKÜN KILAR?
KORKUYU AŞMANIN YOLU NEDİR?
İLERLEMENİ SAĞLAYACAK OLAN NEDİR?
ÇÖZÜM NEDİR?
BUNLAR İÇİN SEN KİM OLMALISIN?
KENDİNE TAAHHÜDÜN NEDİR?
Geleceği bugün başlatacak büyük mucize sensin ve ben senin yanındayım!
Şimdi boş bir kağıt önüne verdiğin cevaplarla aldığın kararın için kendi taahhütnameni yaz ve imzala !
Seçtiğin yönde ilerleyeceğin yolda ve varacağın o yolun sonundaki noktada yanında olacağım !
Bir önceki blog yazımız, “Başarı Köprüsü”